3 HAFTA - 7 PUAN - BİR KAÇ SORUN

Lige 2 de 2 yaparak başlayan Galatasaray'da gözler Kayseri deplasmanındaydı. Galatasaray öne geçtiği nispeten kolay Kayseri deplasmanından 1 puanla döndü. 

Galatasaray'ın golü Yasin'den geldi. Asist ise Bruma'dan. Adı geçmişken Bruma ile ilgili bir kaç kelam edelim : 

Öz güven çok çok önemli bir şey. İspanya'ya gitmeden önceki Bruma'nın dün yaptığı ortanın asist olma ihtimali daha azdı mesela. Dün oldu. Öz güven olunca şans da oluyor.

Daha 3-4 ay önce Real Sociedad 7.5 milyon Euro'ya alsa keşke diye düşünürken bugün takımın en önemli oyuncusu oldu kendisi. Umarım daha çok kendini geliştirir, bitiricilik yönünde (sadece şut değil tercih vs.) ilerleme kaydeder ve gerçek bir yıldız olur. Ancak daha şimdiden Bruma'ya bu kadar yük bindirmek çok yanlış.

Neden Bruma'nın ayağına bakıyoruz ? Bruma'nın en büyük özelliği topla dripling yapabiliyor olması. Bunu 26-27 kişilik geniş kadroda yapabilen 3 adam var : Sinan, Bruma ve Cavanda.

Yasin bile bunu tam olarak yapamaz, topu hemen kaybeder. Carole falan da topa hemen basar topa, takımı atağa kolay kolay kaldırmazlar.


Cavanda özellikle bu yönden çok şanslı. İster konsantrasyonsuz oynasın, ister gol yedirsin, ister 90 dk içinde 60 dk kaybolsun kısa vadede 2-3 driblingle takımı atağa kaldırmasıyla çok beğenilen bir transfer olacaktır. Bu eksikleri göze çarpmazsa zaten tadından yenmeyecek bir transfer olur. Keza artık Sabri'yi izlemek de, katkı beklemek de, eleştirmek de gereksiz.

Gelelim Galatasaray'ın sorunlarına :

1: Top kapmak : Galatasaray ilk 2 hafta sonunda her istatistikte Fenerbahçe ve Beşiktaş'a nazaran öndeyken top kapmada çok gerideydi. Galatasaray'ın Melo gittiğinden beri en büyük sorunuydu top kapmak. Bu dün Kayseri maçında gördük ki Tolga Ciğerci ile az da olsa çözüme kavuşacak. De jong'un takıma oturması ile daha iyiye de gidecektir.

2: Topla Kateden Futbolcu Eksikliği : Sneijder- Selçuk- De Jong- Eren- Carole hepsi pas oyuncusu. Hemde önleri bomboşken bile. Dikine topla bırakın adam ekarte ederek geçmesi önleri bomboş olsa bile gitmezler. Bu işte kendi fikrimce Galatasaray'ın en büyük sorunudur. Kimse katetmeyince, pası verip koşuya kalkmayınca etkili olamıyor, baskı kuramıyoruz. Bu yüzden Tolga-Bruma gözümüze yıldız gibi geliyorlar. Çünkü topla kateden adamlar, pası verince beklemeyen adamlar bunlar. Bu sorun nasıl çözülür bilmem ama çözülmesi gerek.

3: Rakip Yarı Sahada Çoğalamamak : Podolski forvete geçtiğinden beri devam eden sorunumuz bu. Ancak bu sorun yine Podolski ile çözülecek. Podolski'nin kanada geçmesi ile. Kanattan ceza sahasına toplu veya topsuz girişleri ile, şutları ile Podolski pozisyon bulma sıkıntısı çektiğimiz bu dönemde takıma ilaç gibi gelecektir.

4: Ağır, Çok Ağır Stoperler : Chedjou- Hakan; Tecrübeli, topu iyi kullanan kaliteli stoperler. Ancak o kadar ağırlar o kadar hantallar ki gerçekten kötü futbolcu olsa dahi biraz hızlı bir adam iki stoperimizi geçip Muslera'ya kadar gidiyor. Anadolu takımlarının en kötüsünden zaten bir Nakulma Bir Yatabare bir Wagner Love çıkıyor. O yüzden artık stopere Serdar iyileşene kadar en azından Semih'in bile geçmesi gerektiğini düşünmeye başladım. Çünkü bu kadar yavaşlık artık kaldırılamaz hale geldi stoperde bizim için. Bu da çözülmeli.

Kısacası Galatasaray 2 deplasman,1 içeride seyircisiz maçtan 7 puanla çıktı. Lige kötü başladığını söylemek haksızlık olur. Riekerink'e ayrıca değiniriz bir başka yazıda ama tabi ki ona güveniyoruz. Kayseri maçından sonra enseyi tamamen karartmak doğru değil. Evet sorunlar var, ama çözülebilecek sorunlar. Hemen umutsuzluğa kapılmamak gerek. Bu sene en büyük şansımız taraftarın takımla bütünleşme potansiyeli. Zaten bu tam anlamıyla gerçekleştiğinde, zordur bizden almak şampiyonluğu...